Der Nussbaum
(R. Schumann - Op. 25 No: 3, Şiir: Julius Mosen)
Es grünet ein Nussbaum, vor dem Haus,
Yeşerir bir ceviz ağacı, evin önünde,
Duftig, luftig breitet er blättrig die Blätter aus.
Güzel kokulu, havadar, yapraklarını yayar.
Viel liebliche Blüten stehen d’ran,
Çokça çiçek vardır üzerinde,
Linde winde kommen, sie herzlich zu umfahn.
Nazik rüzgarlar onları kalpten kucaklamaya gelir.
Es flüstern je zwei zu zwei gepaart,
Fısıldaşırlar ikişer ikişer,
Neigend, beugend zierlich zum Kusse die Häuptchen zart.
Eğerek, esneterek nazikçe, öpüşmek için, narin başlarını.
Sie flüstern von einem Mägdlein, das Dächte
Bir genç kız hakkında fısıldaşıyorlar, düşünen
Die Nächte und Tagelang, wüsste ach! selber nicht was.
Gece ve günlerce, ah! o bile bilmiyordu ne düşündüğünü.
Sie flüstern—wer mag verstehen so gar leise weis’?
Fısıldaşıyorlar - kim anlayabilir bu kadar hafif bir fısıltıyı?
Flüstern von Bräut’gam und nächstem Jahr.
Damat ve gelecek yıl hakkında fısıldaşıyorlar.
Das Mägdlien horchet, es rauscht im Baum;
Genç kız dinliyor, ağaç hışırdıyor;
Sehnend, wähnend
Özleyerek, düşünerek
Sinkt es lächelnd in Schlaf und Traum.
Dalıyor gülümseyerek uykuya ve düşlere.
Yorumlar
Yorum Gönder