Ah qual colpo inaspettato
(G. Rossini, Il Barbiere di Siviglia, Atto 2)
FIGARO : Alfine, eccoci qua.
Sonunda, işte geldik.
CONTE : Figaro, dammi man. Poter del mondo!
Figaro, elini ver. Dünyanın gücü (adına)!
Che tempo indiavolato!
Ne lanetli hava!
FIGARO :Tempo da innamorati.
Aşıkların havası.
CONTE : Ehi, fammi lume.
Hey, bana ışık ver.
Dove sarà Rosina?
Rosina nerede olacak?
FIGARO: Ora vedremo...
Şimdi bakalım...
Eccola appunto.
İşte burada.
CONTE : Ah, mio tesoro!
Ah, benim hazinem (sevgilim)!
ROSINA : Indietro, anima scellerata;
Geri çekil, kötü ruh;
io qui di mia stolta credulità venni soltanto a riparar lo scorno,
ben buraya sadece, aptalca saflığımdan, utancı(mı) onarmaya,
a dimostrarti quai sono, e quale amante perdesti,
sana kim olduğumu ve nasıl bir aşık kaybettiğini göstermeye geldim,
anima indegna e sconoscente.
değersiz ve cahil ruh.
CONTE : Io son di sasso.
Şaşkına döndüm.
FIGARO : Io non capisco niente.
Ben hiçbir şey anlamıyorum.
CONTE : Ma per pietà …
Ama, n'olur...
ROSINA : Taci. Fingesti amore per vendermi alle voglie di quel tuo vil Conte Almaviva …
Sus. Senin o aşağılık Kont Almaviva'nın arzularına beni satmak için bana aşık numarası yaptın...
CONTE : Al Conte? Ah, sei delusa! ... oh, me felice ...
Konta mı? Ah, hayal kırıklığına uğradın!... oh, ne mutluyum...
a dunque tu di verace amore ami Lindor? Rispondi!
O zaman sen gerçekten Lindoro'yu mu seviyorsun? Cevap ver!
ROSINA : Ah si! T'amai purtroppo!
Ah evet! Ne yazık ki seni sevdim!
CONTE : Ah! Non è tempo di più celarsi, anima mia:
Ah! Artık daha fazla saklanma zamanı değil, ruhum:
ravvisa colui che si gran tempo segui tue traccie,
Uzun zamandır senin izini takip eden kişiyi tanı,
che per te sospira, che sua ti vuole;
senin için iç çeken, seni seven;
mirami, o mio tesoro, Almaviva son io, non son Lindoro!
bana bak, oh sevgilim, Almaviva'yım ben, Lindoro değilim!
ROSINA : Ah! quai colpo inaspettato!
Ah! ne beklenmedik bir olay!
Egli stesso? o ciel, che sento!
Ta kendisi mi? oh gökyüzü, ne duyuyorum!
Di sorpresa e di contento
Şaşkınlık ve memnuniyetten
son vicina a delirar.
delirmeye yakınım.
FIGARO : Son rimasti senza fiato:
Nefessiz kaldım:
ora muoion di contento.
şimdi memnuniyetten ölüyorlar.
Guarda, guarda il mio talento
Bak, bak benim yeteneğim
che bel colpo seppe far!
ne güzel şeyler başardı!
CONTE : Quai trionfo inaspettato!
Ne beklenmedik zafer!
Me felice! oh bel momento!
Mutluyum! oh ne güzel an!
Ah! d'amore e di contento
Ah! Aşktan ve memnuniyetten
son vicino a delirar.
delirmeye yakınım.
ROSINA : Mio signor! ... ma voi ... ma io …
Bayım!... ama siz... ama ben...
CONTE : Ah, non più, non più, ben mio.
Ah, artık değil, artık değil, canım.
Il bel nome di mia sposa,
Güzel "gelin"imin ünvanı
idol mio, t'attende già.
idolüm, şimdiden seni bekliyor.
ROSINA : Il bel nome di tua sposa,
Güzel "gelin"inin ünvanı,
oh, quai gioia al cor mi dà!
oh, kalbime nasıl neşe veriyor!
CONTE : Sei contenta!
Memnunsun!
ROSINA : Ah! mio signore!
Ah! bayım!
ROSINA ve CONTE : Dolce nodo avventurato
Bağlanan tatlı düğüm
che fai paghi i miei desiri!
arzularımı gerçekleştiren!
Alla fin de' miei martiri
Acılarımın sonunda
tu sentisti, amor, pietà.
Aşk, merhamet hissettin.
FIGARO : Presto andiamo (per carita'), vi sbrigate;
Hemen gidelim (gözünüzü seveyim), çabuk olun;
via, lasciate quei sospiri.
dışarı, o iç çekmeleri bırakın.
Se si tarda, i miei raggiri fanno fiasco in verità.
Eğer geç kalırsak, alavere dalaverelerim gerçekten fiyaskoyla sonuçlanacak.
Ah! cospetto! che ho veduto!
Ah! bir şey gördüm!
Alla porta una lanterna …
Kapıda bir fener....
due persone! ... che si fa?
iki kişi!... n'apacağız?
CONTE : Hai veduto due persone? Una lanterna?
İki kişi mi gördün? Bir fener mi?
FIGARO : Sì, signor.
Evet bayım.
ROSINA, CONTE ve FIGARO : Che si fa?
N'apacağız?
Zitti, zitti, piano, piano,
Sessiz, sessiz, yavaş, yavaş,
non facciamo confusione;
karmaşa yaratmayalım;
per la scala del balcone
balkonun merdiveninden
presto andiamo via di qua.
hemen buradan gidelim.
Yorumlar
Yorum Gönder